Bokaşi kompostu yüzyıllardır uzak doğu da uygulanan kadim bir kompost şeklidir. Evde yapılabilecek en kolay kompost aynı zamanda çevreye dosttur. Bokaşi kompostu yaptığınızda havaya zararlı karbon salımı olmaz.
Bokaşi kompostu yapmak aslında çok kolaydır. Bunun için ışık geçirmeyen çeşmeli bir varil yada bidon, içine koyabileceğiniz ayaklı bir süzgeç, bir miktar çam talaşı ve kompost başlatıcıya ihtiyacımız var.
Bokaşi kompostuna neler konulur. Mutfağınızdan çıkan her türlü organik atık, artan bozulmamış yemekleriniz, ayıkladığınız balıklar, pişirdiğiniz hayvan kemikleri hepsini ekleyebilir siniz.
Birkaç tane sıralayacak olursak; Sebze atıkları, domates, biber, patlıcan, patates kabukları, Meyve kabukları, mandalina, portakal, elma, nar kabukları, yumurta kabukları, çay kahve posası ve yumurta kartonları.
Bunların hepsi küçük parçalara bölünerek bokaşi kompostunun içine atılabilir.
Nasıl bir yol izleriz; Şöyle küçük bir örnek verelim : Bu akşam patates yemeği yaptık kabuklarını ayırdık, yanına salata yaptık salata yaparken marulların sararmış olanlarını, salatalık kabuklarını, doğramadığımız domates parçalarını biriktirdik. Kapağını açtığınız kompost bidonuna bokaşi suyu ile ıslattığınız çam talaşından bir miktar dibine serpiyoruz, üzerine gıda atıklarımızı atıyoruz, üzerine tekrar ıslatılmış talaş ekleyip bir naylon poşetle sıkıca örtüp kapağını kapatıyoruz, kapak sıkıca kapanmalı asla hava almamalıdır.
Birkaç gün sonra çeşmesinden alacağınız su turşu suyu gibi kokar. Bu su çok verimli bir sıvı gübredir.
YÜKSEK YEM FİYATLARINA ÇOK UCUZ VE DAHA KALİTELİ ÇÖZÜMLER. Bu karışımlar yani rasyonlar yıllarca denenmiş ve başarılıdır, sorularınız olursa çekinmeden sorabilirsiniz. Çiftci Tv de ki programlarımız https://lnkd.in/gdUsk7v
YÜKSEK YEM FİYATLARINA ÇOK UCUZ VE DAHA KALİTELİ ÇÖZÜMLER. Bu karışımlar yani rasyonlar yıllarca denenmiş ve başarılıdır, sorularınız olursa çekinmeden sorabilirsiniz. Çiftci Tv de ki programlarımız https://lnkd.in/gdUsk7v
YÜKSEK YEM FİYATLARINA ÇOK UCUZ VE DAHA KALİTELİ ÇÖZÜMLER. Bu karışımlar yani rasyonlar yıllarca denenmiş ve başarılıdır, sorularınız olursa çekinmeden sorabilirsiniz. Çiftci Tv de ki programlarımız https://lnkd.in/gdUsk7v
YÜKSEK YEM FİYATLARINA ÇOK UCUZ VE DAHA KALİTELİ ÇÖZÜMLER. Bu karışımlar yani rasyonlar yıllarca denenmiş ve başarılıdır, sorularınız olursa çekinmeden sorabilirsiniz. Çiftci Tv de ki programlarımız https://lnkd.in/gdUsk7v
Memleketimizin artan nüfusuna ilişkin ekonomik problemleri içerisinde
bol ve ucuz hayvan yemi temini de yer almaktadır. Zira, bu konunun çözümü,
beslenebilmemiz için gerekli olmaktadır. Türkiye’de hayvan beslenmesi ve bu
yoldan memleketteki et ve süt darlığııun giderilmesinde pancar küspesi ile
melas çok büyük bir önem taşımaktadırlar.
Şeker fabrikasyonu artığı olan küspe ve melas, hayvan besleme değeri
yüksek, ucuz ve kolay temin edilebilen birer yem kaynağıdır. Her iki yem de
lezzetli ve karbonhidratça zengin olup, hayvanların midesinde kolaylıkla
hazmolunmaktadıriar.
Pancar çiftçisine, Şeker Fabrikalarına teslim ettikleri pancarın % 40’ı
kadar yaş küspe bedelsiz olarak, melas ise pek cüz’î bir bedel ile
verilmektedir.
Bilindiği üzere yaş küspe en iyi şekilde muhafaza edildiğinde dahi
besin değerinin üçte biri kayıp olmaktadır. Melastın temini ve hayvanlara
yedirilmesi henüz gerekli rağbeti görmemiş durumdadır.
Cılız hayvanlarımızın beslenmesinde halen köylülerimiz tarafından
kapışılacak kadar büyük bir değer kazanmış olan pancar yaş küspesinin yanında
günden güne melas da yer almaktadır. Yakın bir gelecekte ise melâslı kuru
küspe çiftçilerimiz arasında rağbet ve itibar kazanacaktır. Şeker Şirketi deneme
mahiyetinde de olsa halen melâslı kuru küspe imâli ve sarfiyatı konusu üzerinde
önemle durmaktadır. Ileriki yıllarda Şeker Fabrikalarımızın her birine kurutma
tesisleri yapılması ve küspenin melâslanarak kurutulması, küspe ile melasın, bu
iki kıymetli yemin ziyan edilmesini önlemiş olacaktır. Böylelikle köylerinin
fabrika merkezlerine veya kantarlara uzak oluşundan ötürü pancar küspesi
alamayan çiftçilerimizin de küspeden ve melastan faydalanmaları sağlanmış
olacaktır.
Tahmin olunacağı üzere melâslı kuru küspe, küspe ile melasın birlikte
taşınması, uzun müddet bozulmadan muhafazası ve hayvanlara yedirilmesi
imkânlarım kazandırmaktadır.
Bugün için memleketimizde sadece Erzurum Şeker Fabrikasında küspe
kurutma tesisi vardır ve çalışmaktadır.
Bu küçük kitabı melas, küspe ve besicilik konularında esaslı ve pratik
bilgiler verebilmek amaciyle kaleme almış bulunuyoruz. Okuyanların az dahi
olsa faydalanacaklarım ummaktayız.
Nâçiz eserimize kendi yayınları arasında yer vermek lûtfunu esirgememiş
olan Türkiye Şeker Fabrikaları A.Ş. Genel Müdürlüğüne şükranlarımızı sunarız.
Şekerin fabrikasyonunda, kristâl şeker elde edilmesi için muhtelif
pişirim ve temizleme işlemleri sonunda (son şeker lâpasının santrifüjlenmesi
sonunda) içinde % 50 kadar şeker bulunan koyu kahverengi (pekmez kıvamında) ve
çok lûzuci (yapışkan) bir şurup (fabrikasyon artığı) kalır ki, bu yan ürüne
şeker teknolojisi dilinde melâs adı verilmektedir. İşletme hesaplarına göre,
pancara nazaran takriben % 3,8 – 4,0 kadar melâs elde edilmektedir. Bir başka
deyimle, 100 kg. pancardan
14 -16 kg.
şeker üretimi yerine bunun takriben % 11 * 13 kadarı elde edilemeyip melâs ta
kalmaktadır. Melasta kalan bu şekerin bir kısmı serbest ve bir kısmı da su ve
organik potas tuzları ile birleşikler halinde bağlıdır. Genel olarak melasın % 75 – 86 sı kuru madde ve % 14 – 25 i su’dur.
Yapılan analiz sonuçlarına göre melâsın terkibinde takriben :
% 50 kadar sakaroz,
% 30 kadar gayri şekerler (azotlu maddeler ve kül),
% 20 kadar su vardır. Gayri şekerler de :
Ham protein takriben % 11,0, diğer organik maddeler % 10,8 ve kül % 8,2
olarak tesbdt olunmuştur. Ham proteinin takriben üçte biri ve organik
maddelerin de % 901
hazmolunabilmektedirler.
Pancar şekeri ile kamış şekeri rafinasyonundan
elde olunan melâsların bileşimi birbirinden farklıdır. Kamış melâsında ayrıca
invert şeker de bulunmakta ise de, bu melasın azotlu maddeler miktarı pancarınkinden
daha azdır. Pancar melâsındaki protein miktarı % 6 -13 oranındadır. Bu yüzden
pancar melası karamela kokusunu ve lezzetini vermektedir ki, bu hâl
bünyesindeki proteinden üeri gelmektedir.
Şeker Fabrikalarımızdan elde olunan melâsların
analizi sonucunda aşağıdaki miktarlar tesbit olunmuştur :
Kuru
Madde
%
81,4
–
87,2
Sakaroz
%
48,4
–
52,5
İnvert
Şeker
%
0,26
–
–
0,52
Rafinoz
%
0,00
–
–
0,80
Azotlu
Maddeler
%
1,00
–
–
2,40
Özgül
Ağırlık
1,431
–
–
1,439
Pancar ve kamış melâslarının bir başka yönlü
analizleri de aşağıda verilmiştir :
Melâsdaki şeker muhtelif çöktürme metodları ile
melâstan alınabilmekte ise de bu işlem, ekonomik olmamaktadır. Melâstan şeker
elde edilmesinde : melâstaki şekerin toprak alkalileri ile – muayyen şartlar
altında – suda güç çözünen sakaratlar teşkili metodundan yararlanılmaktadır.
Sakarat fabrikalarında her 100 kg. melâstan 42 – 45 kg. şeker
üretilebilmektedir.
Melâs ispirto ve maya üretiminde de kullanılmaktadır.
1 kg. ispirto üretimi için takriben 3,5 kg. melâs harcanmaktadır. Melâsın
tahammürü yolu ile üretilen ispirto, içki veya di- ger sanayi kollarında
sarfedilmektedir. Melâstan yine ihtimar yolu ile aseton, butanol, limon asidi,
süt asidi ve gliserin de elde olunmaktadır.
Melâs, sade şekilde veya kombine yemlerin içine karıştırılmış olarak hayvanlara yedirilmektedir. Yem olarak yedirilen melâstaki kuru maddenin % 60 mı teşkil eden sakarozun hepsi ve amino asitlerin bir kısmı hayvanlar tarafından hazım suretiyle benimsenmektedir. Melâs suda kolayca eriyebilen ve besince zengin olan faydalı bir hayvan yemi olmaktadır. Şu da var ki : Melâsın fazla yedirilmesi halinde hayvanlarda hazım keyfiyeti bozulabilir ve bu yüzden hayvanlar hastalanabilirler.
MELASIN YEM DEĞERİ : Pancar ve kamış melâslarının yem değeri aşağıda verilmiştir :
Yapılan denemeler ve hesaplardan alınan
sonuçlara göre 100 kg. melâs :
66 kg. Arpanın veya,
80 kg. Yulafın veya,
130 kg. Çayır otunun yaptığı besleme işini
görmektedir.
İnsan gıdası olarak pancardan üretilen ve sıvı şekilde iken kristal hale getirilen şekerin içerisinde vitaminler ve mineral maddeler hemen hemen hiç yoktur denebilir. Çünkü, pancar veya kamış Usaresindeki vitamin ve minerallerin çoğu melâsa geçmiş durumdadırlar.
MELASIN HAYVANLARA YEDİRİLMESİ :
Pancar ve kamış melasındaki sindirilebilir azot
ile amino asitler bu besini değerlendirdiklerinden melâs hayvanlar için çok
faydalı olmaktadır.
Melasta potasyum, natriyum ve kalsiyum tuzlan
da vardır. Aynca, eser miktarında bulunan kobalt, hayvanların bazı
hastalıklara karşı mukavim olmalarını sağlamaktadır. Ancak, hayvanlara
yedirilecek melâs miktarının ölçüsünü kaçırmamak da lâzımdır.
Melâsın ağdalanmış durumu ile hayvanlara
yedirilmesi oldukça güçtür. Bu sebeple melâsı ya kaba veya kesif yemlere
karıştırarak vermeli, ya da sadece melâs olarak yedirmelidir. Her iki durum
için de bir kısım melâs için dört kısım su hesabı ile melâsı ılık suda
erittikten sonra hayvanlara yedirmelidir. Melâsın böylece verilmesi halinde
çiğnenme ve hazım külfeti ortadan kalkmaktadır.
Yukarıda da belirtildiği üzere, melâs
hayvanlara ya sadece melâs olarak yedirilir veya diğer yemlere karıştırılarak
verilir. Melâsın sindirimi kolay olduğu için öteki yemlerin hazmına yardımcı
olduğu gibi yem paçalına lezzet de kazandırır. Bir başka şekil olarak melâs,
yem fabrikalarında pancar küspesi veya sair yemlerle karıştırılıp kurutularak
kombine yem
yapıldıktan sonra hayvanlara yedirilir. Melas
karıştırılarak hazırlanan kombine yemin nem oranı % 14 den fazla olursa, böyle
yemler muhafaza esnasında kolayca bozulurlar.
En iyi şekil olarak melası kuru pancar küspesi, kuru yonca samanı, kıyılmış kuru yonca otu, hububat samanı, fasulya samanı, mısır koçanı kırması gibi kaba yemlere veya kepek, yulaf, arpa, fiğ ve burçak gibi kesif tane yemlerin kırılmışı ile iyice karıştırdıktan sonra yedirmelidir.
MELÂSLI YEM PAÇALININ HAZIRLANMASI :
Çiftçiler tarafından köylerde veya çiftliklerde
melas karıştırılmak suretiyle yem paçalı hazırlanır iken aşağıdaki hususlara
dikkat etmek gereklidir :
a — İçine melâs karıştırılacak olan yemler
temiz ve düzgün bir zemin üzerine yayılırlar.
b — Yeme katılacak melâs ölçüldükten sonra 4
misli ılık suda iyice karıştırılmak suretiyle eritilir.
c — Eritilen melâs, karıştırılacak yemin
üzerine yeknesak bir şekilde serpilir ve yem – melâs paçalı iyice
karıştırılır.
d — Melâs karıştırılarak yapılan yem paçalları
günlük ihtiyaç kadar hazırlanmalıdırlar.
e — Hazırlanan yemler uzun müddetle
bekletilmemelidir. Bekletilen yemler bilhassa yaz günlerinde kısa zamanda kolayca
ekşiyerek bozulurlar.
f — Melâs yemlemesinde azdan başlayarak ve tedricî surette miktarını arttırmak suretiyle, bir hafta sonra normal miktara ulaşılmalıdır.
HAYVANLARA VERİLECEK GÜNLÜK MELÂS MİKTARLARI :
Normal melâs (su katılmamış) olarak hayvanlara verilecek günlük melâs miktarları aşağıya çıkarılmıştır. Bu miktarlar 450 kg. canlı ağırlığa göre hesaplanmıştır.
YEM FABRİKALARI NİÇİN MELAS KULLANIRLAR?
Dünya milletleri, çiftlik ve kümes
hayvanlarının beslenmesinden faydalı ve kârlı sonuçlar alabilmek için kesif ve
kaba yemlerle beraber melâsı da hayvanlarına yedirmektedirler.
Melâs, Yem Fabrikalarmda aşağıda açıklanan dört
önemli işi gördüğü için kullanılmaktadır. Kombine yeme katılan melâs :
Hayvan besicileri aşağıda sayılan gerçek faydalar yüzünden melâsı yem
olarak kullanmaktadırlar. Çünkü melâs :
a — Yemi daha lezzetli bir hale koyduğundan hayvanlar verilen yemleri
seve seve yerler ve tamamen tüketirler.
b — Melas, besin kalitesi düşük olan saman, kuru ot ve mısır koçanı
kırması gibi kaba yemlerin besin değerini yükseltir.
c — Melâs, hayvanların sağlığı için çok önemli olan suyu bol miktarda içmelerini sağlar. Amerika Birleşik Devletlerinin Maryland Deneme İstasyonunda yapüan testler göstermiştir ki : kuru ota katılan melâs, yemin hazım kabiliyetini % 24 ; kuru ot ve tane yem paçalına katılan melâs ise yemin hazım kabüiyetini % 14 oralımda çoğaltmıştır. Demek oluyor ki, medâs lezzetliliği, hayvanlara enerji sağlaması ve diğer özellikleri bakımından fevkalâde bir hayvan besleme yemi olmaktadır.
Melâs, gelişen dağıtım ve ulaştırma sistemleri ile fabrika
merkezlerinde, şehirlerde ve köylerde hayvanlara yedirilmek için çiftçinin
emrine hazır duruma getirilmeğe çalışılmaktadır. Bu konuda memleketimizde Şeker
Şirketi Bölge Teşkilâtlan ile Mahallî Pancar Kooperatifleri çiftçiye hizmet
etmektedirler. Bidon veya tankerlerle köylere götürülen melâsın ucuz fiyatla
çiftçiye dağıtımı ve köylerde depolanmasına ait uygulamalardan her geçen yıl
daha olumlu sonuçlar alınmaktadır.
Şeker Şirketince melâs, fabrika teslimi olarak sanayicilere 15-20 Kr./Kg. dan ve çiftçilere 2-5-10 Kr./Kg. dan satılmaktadır.
Melâs içersinde % 50 civarında şeker bulunduğu için uygun şartlar
altında uzun müddet depo edilebilmektedir. Melâsın emin bir şekilde
depolanabilmesi için, su geçmez tank veya depolara konulması şarttır. Bir
küçük delik bulup nisbeten az miktardaki suyun melâs deposuna sızması dahi melasın
fermantasyon yolu ile (Bakteri denilen küçük canlılar = Mikroorganizmalar
yardımı ile tahammür ederek) bozulmasına sebep olabilir.
Melâs, Avrupa ve Amerika memleketlerinde betondan yapılan depolarda
veya bildiğimiz çelik saç tanklarda muhafaza edilmektedir. Bu iş için
genellikle çelik depolar tercih olunmaktadır. (Resim : 1)
Beton depolar yekpare taş ve çimento harcı kullanılarak yapılırlar.
(Resim : 2) Asitler kireci tahrip ettiğinden melâs depolarının yapımında saf
çimento harcı kullanılmalıdır. Devamlı yağışa veya sair harici tesirlere karşı
koyabilmesi için beton depolar alttan ve yanlardan kuvvetli demir çubuklarla
bağlantılı olarak yapılmalıdır. Deponun içerisindeki yarıklar plâstikle veya
buna benzer (epoxy) bir tabaka ile kaplanmalıdır. Deponun alt tarafı bir küçük
çukura doğru meyilli olmalı ve o çukura bir tulumba (verimli dişli tertibatlı
pompa) yerleştirilmelidir. Beton depoların toz, kir ve kumdan muhafazası için
üzerleri iyice örtülmelidir.
Çelik tanklar kaynaklı konstrüksiyonla yapılır. (Resim : 3) Deponun
temizlenebilmesi veya içerisinde ne miktarda melâs kaldığının kontrol
edilebilmesi için üzerinde insan girecek kadar büyücek bir pencere
bulundurulmalıdır. Madenî tanklar bodrumlara, yer altma veya toprak üstüne
yerleştirilebilirler. Şayet tank, toprak üstünde yerleştirilir ise melasın
soğuktan muhafazası için muayyen bir ısı temini gereklidir. Keza, özel bir
havalandırma tertibatı da bulundurulmalıdır. Havalandırma, melasın bozulmasını
önlemek için çok önemli ve lüzumludur.
POMPALAR VE ISI FAKTÖRÜ:
Yapışkanlığının fazla oluşu sebebiyle melâs
pompajı için verimli dişli tertibatlı pompa tipleri tavsiye olunmaktadır. Bu
pompalar su pompalarının yansı kadar bir hızla çalıştırılmalıdırlar. Emmenin
mümkün olduğu kadar açık olması lâzımdır ki, pompa daima kâfi miktarda melâs
verebilsin. Pompalarda karıştırıcıdan yöne olan kısımda iki inçlik, çıkış
kısmındaki ise dört inçlik boru kullanılmalıdır. Melâs boruları lüzumsuz dirsek
ve kıvrımlardan kaçınılmak suretiyle, imkân nisbetinde direkt olarak
uzatılmalıdır.
Melâsın ısı ile olan ilişkisi aşağıda kısaca gözden geçirilmiştir :
Melâs, 29 – 38 °C derecede akıcı bir hale gelir
ve diğer besin maddeleri ile güzelce karışabilir. Melâsı bu ısı derecesinde
tutmak için ısıtmak gereklidir. Ancak, melâsın ısıtılması büyük bdr dikkat
istemektedir.
Yapılan denemelere göre çok yapışkan oluşu
sebebiyle melâs viskozimetre’den :
20
°C’de
167
Saniyede,
30
»
56
»
45
»
15
*
70
»
4
» ,
boşalabilmektedir.
Melâsın buhar verilerek ısıtılmasında aşırı
ısı, şekeri tahrip edebileceğinden aslâ yüksek basınçlı buhar kullanılmamalıdır.
Buhar basıncının sınırı 250 derece veya daha az olmalıdır.
Melâsı ısıtmak için sıcak su kullanılması en
emniyetli bir yoldur. Helezonik yüzeyler buharla ısıtılmaktan ziyade sıcak suya
ihtiyaç gösterirler.
Melası ısıtma için kullanılan diğer bir metod
da melasa temas eden borulara kablo sarmak ve bunlara elektrik akımı vermektir.
Kablonun yüksek ısıdan muhafazası için termostat kontrolü bulunmalıdır. Çok
pahalı olmasına mukabil bu türlü ısıtma şekli küçük hacimli depolar için en
uygun olanıdır.
Yem paçalına giren yemlerin
iriliği, rutubet yüzdesi ve ısı dereceleri melasın yemler tarafından emilişine
tesir ederler, îri, ıslak ve soğuk olan yemler melası az ve geç emerler. Arttırılan
yem karıştırma müddeti bu probleme yardım ederse de birleşimin ısısının
dikkatli bir şekilde yeterli tutulması en emin bir yoldur. Demek oluyor ki,
fabrikalarda melâslı yem imâl olunur iken melâsın ısısı ile diğer yemlerin
ısısı yeterli olmalı ve öteki yemler fazla ıslak olmamalıdır. Melasın
emilişinde karıştırma müddeti de mühim olup bu, tecrübe ile ayarlanabilir. Melasın
kolay karışımını temin için yemlere katılmadan önce 29-38 °C ye ısıtılması çok
yerinde olur. Buna ilâveten, kombine yemde kullanılan bileşimlerin emme
nisbeti, soğuk oldukları zaman göze çarpar şekilde azalır. Soğuk yemlere verilen
sıcak melâs, nüfûz etmiş kısımlardan ziyade dış satıhlarda, donmaya daha
mütemayildir. Sonuç olarak : Fabrikasyonla
kombine yem imâlinde soğuk melas kullanılmamalı ve
yemler iyice öğütülmüş, kuru ve ılık olmalıdırlar. Bileşimlerin doku yapılışı
da melasın emilişine etkili olmaktadır. Melasın serbestçe içe doğru akışı için
gevşek dokular daha uygundur. Kombine yeme dozajından fazla melâs katılması halinde
yem, kendini koyuvererek açılır.
Konu ile ilgili olması bakımından yemlerin oda
ısısında emebildikleri melâs yüzdeleri aşağıda verilmiştir :
YEMLERİ DEVAMLI KARIŞTIRMA İŞLEMİ :
Bir geniş tekne ile onun içerisinde dönen bir
spiral’den ibaret olan bir aparat içerisinde yemler karıştırılırlar. Kum
yemlerle melas bu aparatta birbirine iyice karıştırılmalıdırlar. Karışım için,
melas ve yem miktarları önceden tartılmak suretiyle hesaplı kullanılmalıdır.
Yemleri karıştırmak için betoniyer biçimindeki karıştırıcılar
da kullanılmaktadır.
MELASIN HAYVANLARA SADE MELAS OLARAK YEDİRİLMESİ :
Birçok besiciler hayvanlarına kendi kendine
yeme metodu ile melâs yedirmektedirler. Açık bir tekneye konulan melasın
üzerinde aralıklı yapılışta ve sal gibi yüzen ensiz bir tahta bulundurulur.
Hayvanlar melâsı tahtadaki aralık yerden yalarlar. Bu hâl melasın dökülüp
saçılarak ziyan olmasını önler.
Başka bir metod da, alt tarafı delik olan bir
silindiri yassı bir kap içinde tersine çevirmektir. Açık delikten akan melâs,
(Tavuk suluklarında olduğu gibi) tüketilen miktarın yerini alır.
Bir diğer metod ise : Bir
tekne içerisine yerleştirilen ve
bir mil ile döndürülen yatay durumdaki metal bir
silindirin dönmesi ve dönerken melâsa bulaşan bu silindiri hayvanların yalaması
şeklinde olan yedirmedir.
YEŞİL YEM SÎLÂJINA MELAS KATILMASI :
Melâs, yeşil ot ve bakliyat silâjının
muhafazasını ve oluşumunu sağlar. Yeşil yem silâjına melâs katılması, silâjın
lezzetini ve besin değerini arttırır. Silâj yapmak için ot ve bakliyeleri yarı
çiçek açmış durumlarında iken biçmelidir. Bu devredeki otlarda protein,
vitamin ve mineraller çok yüksek seviyede olmakla beraber genç bitkilerde
siloda kolay oluşuma yeterli rutubet yoktur. Bitkilerdeki nem o devrede
ağırlığın % 65 – 75 i arasındadır. Bu dönemde kesilen otlar mümkün olan süratle
ve bekletilmeden derhal siloya alınmalıdır. Silâj her tarafa eşit şekilde
yayılıp dağıtıldıktan sonra hava boşlukları bırakılmam asma dikkat etmeli ve
çürümeyi önlemek için iyice sıkıştırılmalıdır.
Melâstaki şekerler, silâjm iyi bir şekilde
muhafazası ve olgunlaşması için lüzumlu olan bakterilere ideâl bir vasat olur.
Böylelikle, yararlı organizma tarafından lâktik asit ve asetik asit (Konserve
edici maddeler) fermantasyonu vukubulur.
Sıvı melâs, silâjın yem değerini arttırdığı
gibi kısmen silâj- daki üsareyi de emer, öyle ki, normâl kullanışta silâjm nem
muhtevasını % 2-3 kadar azaltabilir.
Silâj yapımında kullanılan melâs miktarları :
SÜT İNEKLERİNİN BESLENMESİ
Melas, süt inekleri için çok faydalı olup, inekler
melâsı severek iştahlı bir şekilde yerler. Medâs, yüksek enerji vermesi üe
sürünün sağlığım korur ve bu hâl süt veriminin çoğalmasına yarar. Şöyle ki,
ineklerde su içilmesini artırması yolu ile süt verimini çoğaltır. Mineral
maddeler bakımından zengindir. Kullanılan kaba yemlerin lezzetini arttırır.
Kuru yemler için rutubet verdiği gibi yapıştırıcı olarak da iş görür. Melas süt
ineklerine, verilen yekûn rasyonun % 5 – 20 si seviyesinde yedirilebilir.
Yetişkin ineklerin beher başına 600 -1000 gr. melâs Verilebilir. Melâs,
gebeliği ilerlemiş hayvanlara verilmemelidir.
BESİ SIĞIRLARININ BESLENMESİ :
Bu gün artık sür’atli, emniyetli ve ekonomik
bir şekilde besicilik yapmak zorunluğu vardır. Melâs, danalara yedirilen mısır
kırması, ot ve saman gibi düşük kaliteli kaba yemlere ilâve suretiyle onları
lezzetli ve kolay hazmedilebilir şekle sokar. Böylece yemin değeri de artar.
Melâslı yem yiyen besi hayvanları sıhhatli olurlar ve çabuk semirirler. Besi
sığırlarına rasyonun % 20 si kadar veya hayvan başma gençlere 500 – 900 gr.,
yaşlılara 1100 -1700 gr. melâs yedirilebilir.
Melâs beslemesi hayvanların tüylerini
parlaklaştırdığı gibi baharda muntazaman ve sür’atli bir şekilde tüy
değiştirmelerini de sağlar.
Melâs besi padoklannda kombine ticarî yemlerin
içerisinde olarak ; veya biçilmiş tarla ve çayır anızlarına sade melâs şeklinde
saçılmak suretiyle veya silâja katılmak yolu ile hayvanlara yedirilmektedir.
KOYUNLARIN BESLENMESİ :
Melâs koyunlara, besi sığırlarında sayılan
faydalan sağlar. Düşük kaliteli kaba yemlerin hazmında yardımcı olması için
koyunlara melâs yedirilir. Dengeli bir rasyonun ihtiva ettiği melas koyun ve
kuzuların sıhhatine yararlı olduğundan ölüm nisbetini azaltır ve hayvanlardan
daha çok yapağı elde edilmesini sağlar.
Kuzulara melas yedirilmesine, rasyonun % 5i
kadar bir miktar ile başlanmalı ve bu miktan tedricen arttırmalıdır. Yetişkin
hayvanların rasyonundaki melas miktan % 10 a kadar çıkanlabüir. Koyun ve
kuzulara günde (yaşa göre) 150 – 250 gr. melas verilebilir. Kuzulan felç hastalığından
korumak için onlara kuru yonca kıyması ve melâs karışımı yedirilmelidir.
DOMUZLARIN BESLENMESİ:
Beher domuza dane yem yerine günde 250 ilâ 500
gr. olarak verilen melâs domuzlarda daha hızlı bir gelişme sağlar. Melâs, yeme
lezzet verdiği gibi karbonhidrat, mineral maddeler ve vitaminler bakımından da
ona katkıda bulunur. Yavru domuzlar geviş getirmeyi arzuladıklarından % 7,5 oranında melâs ihtiva eden pelet
yemler domuzlan memeden daha erken kesmek için başarılı bir şekilde
kullanılmaktadır. Melâs domuzların iştahını kamçıladığından daha çok dane yem
yenilmesini ve daha çok su içilmesini sağlar ki, bu da gelişmeyi hızlandırıp
arttırır.
BEYGİRLERİN BESLENMESİ :
Bilindiği üzere beygirlerde sık sık kolik
(hazım cihazı sancısı) görülmektedir. Melasın bünyesindeki tuzlar (% 8-11 oranındadır)
yüzünden melâslı yemler hayvanlara hafif müshil etkisi yapmaktadır. Melâs bu
yumuşaklık verici etkisi ile beygirleri kolikten korur. Bu sebeple hayvanların
yemlerine muntazaman melâs ilâve edilmelidir. Günde hayvan başına 0,5 Kg. ile
başlıyarak bu miktan tedricen arttırmalıdır. Her bir beygire 1 kg. kadar melâs
yedirilebilir.
TAVUKLARIN BESLENMESİ :
Tavuk yemlerinde çok miktarda melas kullanılır.
Tavuk lâpalarma % 2,5 miktarında melas katılmaktadır. Melas yumurta veriminin
artmasına yardım ettiği gibi, tavuğun derisine ve etine sarı bir renk de
kazandırır.
HİNDİLERİN BESLENMESİ :
Melas, hindilere de faydalıdır. Tavuk besisinde
belirtilen faydalan hindilere de sağlar. Hindi yetiştiricileri için en gözde
yem, yonca unu ve melâs karışımı olmaktadır. Melâs hindilere açık bir teneke
içerisinde yalnız olarak da yedirilebilir. Bu türlü yediriş öteki yemlerin ve
suyun tüketimini arttırmaktadır. Bu da hindilerin çabuk semirmesine
yaramaktadır. Hindiler için hazırlanan yem rasyonlarma % 10 -12,5 oranında
melâs katılabilir. (Resim : 4)
KÜSPE
ŞEKER PANCARI KÜSPESİ :
Şeker pancan kıyımlarından difüzyon yolu ile
şeker alındıktan sonra geriye kalan posaya küspe denilir. Pancar küspesi
karbonhidratça zengin, hazmı kolay ve lezzetli bir yemdir. Hayvanların severek
ve iştahla yedikleri bu yeme içerisindeki proteinin azlığından ötürü nişastalı
bir besin maddesidir diyenler de vardır. Bu sebeple küspeyi bakliye otu veya
yonca samanı, soya unu, pamuk tohumu küspesi unu, keten tohumu küspesi unu
veya ayçiçeği küspesi unu ile beraber vermek çok isabetli olmaktadır.
Difüzörden çıkan küspe % 6 -10 kuru madde ihtiva etmektedir.
Bu sulu küspe preslerde % 12-15 kuru maddeli oluncaya kadar sıkıldıktan sonra
çiftçilere verilir. Pancar ekimlerine memleketimizde bedelsiz olarak verilen
yaş küspenin miktarı, fabrikaya teslim ettikleri pancarm % 401
kadardır. Sağım esnasında yedirilmemek şartı ile (kokusu süte geçtiğinden) yaş
küspe bol süt veren bir yemdir. Fabrikaya yakın olan yerlerde kampanya
zamanlarında taze küspenin hayvanlara yedirilmesi mal sahipleri için çok
kazançlı olmaktadır. Yaş küspe uzun zaman bekletildiğinde bozulmakta ve yem değerini
kaybetmektedir. Bu sebeple yaş küspe, silolanmak, kurutulmak veya içerisine
melas katılarak kurutulmak suretiyle muhafaza olunmakta ve hayvanlara
yedirilmektedir.
Genel kaide olarak : Preslerde bir
defa sıkılmış olanından 9-10
kg., iki defa sıkılmış olanından 7-8 kg. yaş küspe; 1 kg. kuru küspeye eşit
savılmaktadır. Kuru küspenin analizi sonuçları şöyledir :
Pancar küspesinin bazı yemlerin besin değerleri
ile mukayesesi aşağıdaki tablolarda gösterilmiştir :
Yemin Cinsi
Kuru
Madde
%
Hazmolabilir
Lif
%
Nişasta
değeri
Hazmolabilir ham protein
%
Yaş küspe
18,0
3,4
14,0
1,2
Normal kuru küspe
90,0
13,5
60,0
5,3
Melâslı kuru küspe
90,0
13,5
58,3
6,3
Arpa
85,0
2,5
71,0
6,8
Yulaf
87,0
2,6
59,6
8,0
Şeker pancan başları
Şeker pancan
16,2
1,1
8,6
1,4
başlanma silâjı
20,0
2,2
8,3
1,3
Hayvan pancan
12,0
0,3
6,2
0,7
Bir başka analize göre :
1 000 Kısım Yem le Bulunanlar
Kuru
madde
Ham
kül
Organik
maddeler
Ham
protein
H am- yagr
Ham
selltUoz
Azotsuz
efcstrakt
maddeler
Yaş küspe (Taze)
90
5
85
8
1
19
57
Yaş küspe (Sıkılmış)
150
7
143
13
1
30
99
Yaş küspe (Taze
sdlolanmış)
127
8
119
13
1
27
78
Kuru küspe
903
52
851
85
7
169
590
Melâslı kuru .küspe
895
63
832
92
5
131
604
Hazım Kabiliyeti %
Azotsuz
Ham
Ham.
ekstrakt
Kıymet
Protein
y ag
sellüloz
maddeler
ems&ll
Yaş küspe (Taze)
67
41
74
85
76
Yaş küspe (Sıkılmış)
61
26
74
85
76
Yaş küspe (Taze
silolanmış)
71
—
55
83
74
Kuru küspe
54
—
73
85
76
Melâslı kuru küspe
59
—
69
89
77
1 kg. melâslı kuru küspenin besin
değeri 1 kg. yulafın, 900 gr. arpanın veya 8 kg. hayvan pancarın m besin
değerine eşittir. Kuru küspe hayvanlara kuru veya birkaç misli su üe ıslatılıp
kabartılmış olarak yedirilebilir. Fazla sulu olmamak şartı ile ıslatılmış olanı
hayvanlar tarafmdan daha iyi değerlendirilmektedir. Kuru olarak yedirilmesi
halinde hayvanların yakınında bolca içme suyu bulundurulmalı ve küspe hayvanlara
azar azar verilmelidir.
İleri memleketlerde küspe, pancar çiftçisine
yaş veya kurutulmuş olarak verilmektedir. Yaş küspenin presten çıkmış hâli ile
nakli ve uzun müddetle muhafazası çok müşküldür. Bu sebeple, yaş küspe zayiat
verdiğinden ve doiayısiyle pahalıya mâlolduğundan uzun müddetle muhafaza
olunmak, kolayca taşınmak ve hayvanlara rahatlıkla yedirilmek için kurutulmaktadır.
Bilhassa mütemadi difüzör tipi kullanan
fabrikalarda nis- beten fazla şekerli küspe elde olduğundan küspenin kurutulması
lâzımdır.
İçerisine melâs karıştırıldıktan sonra
kurutulan pancar küspesi besi sığırları, süt inekleri, buzağılar, koyunlar ve
kuzular
için besleyici ve ekonomik olan bir yemdir. Bu yeme % 30-35 oranında melas karıştırıldıktan sonra bekletilmeden derhal
kurutulmalıdır. İçerisinde % 10’dan az su kalacak şekilde ve % 90 kuru maddeli
hale gelinceye kadar kurutulan küspe uzun zaman için bozulmadan kalabilir ve
asla fermantasyona maruz kalmaz. İçerisinde çeşitli besin maddelerinin
bulunuşu ve hazmının kolay oluşu sebebi ile bu yem dış ülkeler halkının her
zaman aradığı bir yem olmuştur. Melâslı kuru pancar küspesinin değeri Ziraat
Fakülteleri, Deneme İstasyonları ve meraklı yetiştiriciler tarafından
denendikten sonra öğrenilmiştir. Küspenin üstünlüğü, terkibinde bol miktarda
karbonhidrat ve yüksek oranda hazmolabilir lif bulunmasından ileri
gelmektedir. Küspeye arpa veya yulaf kırması, kuru yonca samanı veya diğer
kesif yemler karıştırıldığında yemin besin değeri daha da artmaktadır. Bu yemi
çok değerli hale getirmek için Amerika’da kurutulan küspeye sıvı protein özü
(Üre v.b.), soya özü, dikalsdyumfosfat, kalsiyummağnezit, A ve D vitaminleri de
ilâve olunmaktadır. Böylece iyice zenginleşen kuru küspe hayvanlar için tam
bir besin maddesi olmaktadır.
Küspeyi kurutmak için yakıt olarak linyit, maden kömürü, tabiî gaz
(yer gazı) veya fuel – oil (ham yağ) kullanılmaktadır. Kömürle çalışan küspe
kurutma tesislerinin ekserisi döner ızgaralıdır. Küspeyi, kazan dairesinden
gelen gazlarla kurutmak mümkünse de artık ısının değerlendirilmesi maksadı üe
ekonomayzer kullanılması daha elverişlidir. Yeni tesislerde otomatik olarak
işleyen su borulu kazanlar kullanılmaktadır. Yapılan hesaplara göre fuel – oil
yakan tesisatm, kömür yakan tesisattan daha ucuz olduğu sonucuna varılmıştır.
Ayrıca, ayarlama imkânı olduğundan bu nevi tesisat daha iyi sonuç vermektedir.
Bundan başka, fuel – oil ile çalışan tesisat kurarken otomatik yakıcılar
tercih olunmaktadır.
Bir ton
kuru küspe imâli için 700 kg. kadar kömür sarfe- dilmektedir. Bu sebeple,
kömürden tasarruf edebümek için küspeyi mümkün olduğu kadar fazla
sıkmalıdır. Küspenin iyice sıkılması imkânı, presin yapışma ve ayar sistemine
bağlıdır. Aynca, ince kıyımlı ve sıcak küspeler, kaim kıyımlı ve soğuk
küspelere nazaran daha kolay sıkılırlar. Sıkılmış küspe miktarı, kuru madde
miktan ile küspedeki şeker ve mark oranlarına da bağlıdır. Ortalama kıymetlere
göre bir misâl olarak : % 11 kuru maddeli ve % 4 marklı sıkılmış
küspenin pancara göre miktarı % 40 olur. Bu oran, küspedeki kuru madde miktarı
çoğaldıkça azalmakta ve tersine, mark miktarı yükseldikçe artmaktadır.
Preslerde % 16-18 kuru maddeye kadar sıkılan
küspe, kurutma fırınlarına sevkedilir. Melâslı kuru küspe elde edü- mek
istenildiğinde küspe kurutulmadan evvel içerisine % 30 – 35 kadar melâs (Kuru
küspeye göre) püskürtülerek iyice karıştırılır ve bu karışım bekletilmeden
kurutulur. Tam bir karışım elde olunması için melâs, takriben 80 °C ye kadar
ısıtılmalıdır. Melâs ile yaş küspenin birbirine iyice karışmış olması şarttır.
Kurutma esnasmda melâstaki şeker kısmen karamel- leşmektedir. Aynca, sıcağa
karşı çok hassas oluşundan ötürü küspedeki C vitaminin % 70 i tahrip olmaktadır.
Küspe kurutucularının yatay duruşlu döner
silindir veya tepeden dökülüşlü kule tipleri vardır. (Resim : 5 ve 6)
Avrupa’da küspe kurutmak için boyu 18 m. ve
çapı 3.1 m. olan ve seri bağlantılı 3 adet Buttner teknesi kullanılmaktadır.
Silindir tipindeki kurutucularda, silindirin içerisindeki küspe uzun müddetle sıcak hava akımına maruz bırakılarak kurur. Uzunluğu 10 -12 m. ve çapı 2 – 2,5 m. olan silindirin bir ucundan küspe girer ve yavaş yavaş diğer ucuna hareket eder. Kurutma, küspe ile sıcak gazların aynı yönde paralel akımında yuku bulur. Silindirde küspe ile sıcak gazların temasını arttırmak için silindirin içerisi haç şeklinde olan raf sıraları ile doludur. Böylece silindirin içi küspe ile dolmuş olur ve küspe bir raftan ötekine dökülür. Kurutma silindirini terkeden küs-
penin
ısısı 70 – 80 °C civarındadır. Kurutmada 600 – 700 #C
civarında ısı kullanılmakta ve küspe genellikle % 90.92
kuru maddeye kadar kurutulmaktadır. Kurutucular bir nevi tephir aparatıdır.
Kurutucunun giriş ve çıkış sıcaklığı aynı olduğu takdirde ısı mübadelesi,
tephir edilen suyun miktarı ile orantılıdır. Yaş küspenin kuru maddesi % 16,
kuru küspenin kuru maddesi % 92 ise bu takdirde 1 kg. kuru küspe elde etmek
için % 92/16 = 5,75 kg. yaş küspe kullanmak lâzımdır. Bu hesaba göre 1 kg. kuru
küspe için 92 /16 -1 = 4,75 kg. su tephir etmek gerekiyor demektir.
Bir başka misâl olarak : 1 kg. kuru küspe elde edilmesi için 5,230 kg.
yaş küspe ile 0,520 kg. melâs (% 10 melâs oranına göre) harcanır.
Kuru küspe herhangi bir sebeple fazla şekerli ise, kurutma
tesisatmdan çıkan küspenin ayrıca bir de soğutma cihazından geçirilmesi iyi
olur. Küspe ne çok kavrulmuş ve ne de yaş kalmış olmamalı ve böyle küspeler
ambarlara alınmamalıdır. Normal kurutulmuş olan küspe % 10-12 su ihtiva etmelidir.
Uzun müddetle saklanacak olan küspenin su miktarı % 8 -10 olmalıdır. Şayet
küspede kalan su % 14’den fazla ise ilkin ambarın duvar kısımlarından başlamak
üzere küspe küflenip yanar ve yem değerini kaybeder. Bu bozulmayı bakteriler
(mikroorganizmalar) küspeyi kızıştırmak ve besin maddelerini parçalamak
suretiyle yaparlar.
Küspe kurutulur iken kömür tozu üe kısmen de olsa karışmamalıdır.
Küspedeki kükürtlü hidrojen miktarı da hiçbir zaman % 3 miligramı geçmemelidir.
Kuru küspe 1-4 cm. boyunda ve 1 – 3 mm. çapındaki küçücük parçalardan
ibarettir. Rengi kahvemsi koyugri olup kokusuzdur. Parmaklar arasmda sıkılınca
kolayca ufalanabil- mektedir. 1 m3 kuru küspe 220 kg. kadar gelir.
Az yer işgâl etmesi, nakliye ve muhafaza kolaylığı için küspeyi özel maki-
nalarda briket (buz kalıbı gibi) haline de getirirler. Briket halindeki 1 m3
lük kuru küspenin ağırlığı takriben 500 kg. kadar gelmektedir. Bir de ikisinin
ortası olan pelet (topak küspe) vardır. Avrupa çiftçüeri 1 m3 ü
takriben 505 kg. gelen pelet halindeki kuru küspeyi tercih etmektedirler.
Kurutulan normal (dağınık = dökme) küspe 35 – 50 kg. lık kâğıt
torbalara (iki katlı kraft kâğıdı) doldurulup ambara 50 torba yüksekliğine
kadar istif edilir. Ambarların nem almayan yerlerinde küspe bozulma endişesi
duyulmaksızm uzun zaman kalabilir. Hamam böceği, buğday biti ve farelerden
müteessir olmaz. Kuruluk muhafaza edildiği takdirde küspe ambarda bir kaç yıl
kalabilir.
Briket halindeki küspe ambalâjsız kullanılabilirse de dağınık veya
pelet halindeki küspeyi kâğıt, jüt, bez veya naylon torbalara koymak
gerekmektedir. Daha kullanışlı olduğundan kâğıt torbalar beğenilmektedir.
PELET KÜSPE :
Avrupa’nın süt müstahsili olan çiftçileri son yıllarda pelet
şeklindeki melâslı kuru küspeyi tercih etmeğe başlamışlardır. Ambarlarda az
yer işgâl etmesi, nakliye ve kullanılma kolaylığı buna sebep teşkil etmektedir.
Ayrıca, pelet küspenin kızışma neticesinde yanması ihtimali, dağınık küspeye
nazaran daha azdır. Normâl (dökme) küspe pelet haline getirildiğinde hacim
itibariyle 1/4 üne kadar küçülmektedir. % 10 -12 rutubetli olan peletlerin
uzunluğu 1,8 – 2 cm. ve çapı 0,8 -1 cm. dir. Pelet ; kurutulan küspenin basınç
altmda delikli kalıplardan geçirilmesi suretiyle yapılmaktadır. (Resim : 7)
Pelet imâlinde soğutma bunkerine (Depo) pek lüzum yoktur. Çünkü, küspe ılık
olarak pelet presine gitmektedir. Tozlanma ihtimali olmayan pelet küspe 25-35
kg. lık kâğıt torbalarda kolayca muhafaza edilebilmektedir. Bu şekilde
taşınması, depolanması ve muhafazası kolaylaşmaktadır. Pelet küspeyi diğer
yemlerle karıştırmadan önce ezerek ufalamaJıdır. Pelet küspe kullananlar
rasyon için pelet şeklini daha elverişli bulmaktadırlar. Pelet küspeye % 3 oranında kalsiyummağnezıt
katılır ise bu element ilkbaharda magnezyum noksanlığından ileri gelen yeşil
ot damla hastalığı ve yeşil ot tetanisine karşı hayvanları korumaktadır.
Dünyaca meşhur Alman Kahl Firmasının yaptığı pelet makinalarınm
tipleri ve kapasiteleri bilgi için aşağıya çıkarılmıştır : (Resim : 8)
Pres.
Tipi
Kuru
Küspe
Kapasitesi
Ton/Saat
Enerji
ihtiyacı HP
Herba
—
Z/400
2,0
35
»
—
Z/500
2,6
45
»
—
Z/600
5,0
80
»
—
Z/780
8,0
110
MELÂSLI KURU PANCAR KÜSPESİNİN ANALİZİ VE YEMLERİN BESİN DEĞERİ :
İçerisinde % 92 kuru madde bulunan melâslı kuru pancar küspesinin
bileşiminde :
% 10 Ham protein,
% 16,5 Ham lif,
% 8 Kül,
% 55 Azotsuz ekstrakt maddeler vardır.
Kuru küspedeki lifler tamamiyle şeker pancarma aittir. Bu lifler geviş getiren hayvanlar için yemlere büyük mikyasta hazım kabiüyeti kazandırmaktadırlar. Ancak, oldukça yüksek miktarda lif ihtiva ettiği için geviş getirmeyen hayvanla-
Resim : 7 — (A) dağınık, (B) briket ve (C) pelet küspe Resim: 8 — Pelet makinaları
rın rasyonuna pancar
küspesi aşırı şekilde ilâve edilmemelidir. Mukayese olarak belirtelim ki :
Pamuk tohumu (Çiğit) küspesi liflerinin hazım kabiliyeti % 43 olduğu halde melâslı kuru pancar
küspesindeki liflerin hazım kabiliyeti % 80 dir. Görüldüğü gibi bu üstünlük
nerede ise çiğidinkinin iki misline yaklaşık bir durumdadır.
Nitekim, Amerika’nın California Üniversitesinde
konu ile ilgili olarak yapüan araştırmalar sonucu edinilen kanaat da bu görüşü
teyid etmektedir. Neşredilen bir bültende «Şeker pancan küspesi hacimli bir
yemdir. Kaba yeme (balast’a) benzeyen fizikî özellikleri vardır. Şeker pancarı
küspesindeki kuru madde besin değeri bakımından arpa ile mukayese edildiğinde,
pancar liflerinin hazım kabiliyetinin daha yüksek olduğu görülür. Pancar
küspesi arpa ile birlikte mükemmel bir kombine yem teşkil ederler. Böyle bir
karışım ile, sindirim bozukluğu tehlikesi olmaksızın daha emniyetli bir
semirtme yapılabilir.» denilmektedir.
Melâslı kuru küspe hazım bozukluklarını da
geniş bir şekilde azaltmaktadır. Yine bu konuyu eleştiren Amerikalı Uzman
Jacopsen’e göre de : «Melâslı kuru küspe geniş satıhlı ve hacmi büyük olan bir
konsantre yemdir. Fazla satıhlı olan bir yem, hayvanların işkembesinde bulunan
mikroorganizmaların daha iyi iş görmesini ve gevişten sonraki hazmın iyi
olmasını sağlar. Fazla hacimli olması sebebi ile 1 kg. kuru küspe, 1 kg.
arpadan daha fazla yer işgâl eder. Böylece rasyonu çok hafif tuttuğundan
işkembenin faaliyetini de sıhhatli bir şekilde geliştirir. Buna mukabil yalnız
küçük taneli ağır yemlerin devamlı olarak yedirilmesi hali müzmin hazım rahatsızlıklarına
sebep olduğundan vahim durumlar yaratmaktadır.»
Emsâl olarak mısır ele alındığında yemlerin sağladığı net enerji yüzdeleri aşağıdaki tabloda gösterilmiştir :
Yukarıdaki tablodan da anlaşılacağı üzere melâslı kuru küspenin
sağladığı enerji, kepek, yulaf ve arpanınkinden fazladır. Ayrıca, gene enerji
esas alındığında melâslı kuru küspenin net ağırlık değeri de öteki yemlerden
yüksektir. Çünkü, hâlen piyasada mısır ve arpanın tonu 800, yulafın tonu 770,
kepeğin tonu 500 ve melâslı kuru küspenin tonu 350 üradan satılmaktadırlar.
KURU PANCAR KÜSPESÎ İLE DİĞER YEMLERİN USAREYİ EMİME MUKAYESESİ :
a — Mısır Kırması üsareyi ehemmiyetsiz bir miktarda emmek suretiyle
kabarır ve böylece sıkışık bir şekilde kalır.
b — Keten tohumu küspesi de su ilâvesinden sonra kısmen kabararak
mısır kırması gibi sıkışık bir şekilde kalır. Bu katılaşma yemin hazmına tesir
ederek hayvanın et ve süt kapasitesini azaltır.
c — Kuru küspe ıslatıldığı zaman muazzam bir şekilde şişer. Bu şişme
hayvanın midesinden rasyonu ayınr ve mide suyunun serbestçe devretmesini
sağlar. Hayvanların sıhhati için lüzumlu olan bu yüksek absorbe kabiliyeti
yemin tesirini ve dolayısiyle süt verimini arttırır. (Resim : 9)
MELÂSLI KURU KÜSPE İYİ BİR YEŞİL YEM SİLÂJI YAPIMINDA
FAYDALI OLMAKTADIR :
Yeşil yem silâjmın oluşumunu sağlamak ve bilâhare de bozulmasını
önlemek için tecrübeli sütçüler ve besiciler silâj yapımında melâslı kuru küspe
kullanmaktadırlar. Yüksek emiş kabiliyeti ve şeker muhtevası bakımından melâslı
kuru küspe ideal bir silâj koruyucusudur.
Silâj yapımında kullanılan melâslı kuru küspe aşağıdaki faydaları
sağlamaktadır :
— Kaliteli ve emniyetli bir silâj için gerekli
olan karbonhidrat fermantasyonunu (tahammürünü) sağlar.
— Güzel bir koku ve daha iyi bir çeşni
kazandırmak suretiyle silâjm lezzetini arttırır.
— Silâjm besin değerini çoğaltır.
— Bitkilerden siloya süzülen üsareden kendi
ağırlığının iki misli kadar emiş yapmak suretiyle yemin taşıdığı iyi
özellikleri korur. (Bilindiği üzere siloda toplanan yem suları protein,
mineraller ve şeker ihtiva etmektedir.)
— Yeşillikte pörsüme olmaksızın iyi bir silâj
olmalarını mümkün kılar.
Küspe iyi bir süâj için lüzumlu olan ve anoxidatif olarak (havanın
oksijeni ile temas etmeden) meydana gelen lâktik asidin teşekkül etmesine
yardım eder.
Amerikalı Hayvan Besleme Uzmanlarından I. R. Jones’in noktaî nazarına
göre : «Lezzetli ve iyi kalitede bir silâj için ot ile baklagiller kullanılmalı
ve koruyucu olarak da melâslı kuru küspe ilâve olunmalıdır.»
Silâjın yapımı için, yeşil otlar biçilip toplandıktan sonra beher
tonuna 75 kg. kadar meiâslı kuru küspe ilâve edilir. Küs¬pe, yeşilliğin üzerine
yeknesak bir şekilde serpilmelidir. Yeşil otun durumuna göre silâja katılacak
meiâslı kuru küspe miktarlan aşağıdaki tabloda verilmiştir :
Kuru madde miktarı
Silâjın
beher tonuna katılacak melâslı kuru küspe miktarı
Otun
durumu
%
Kg.
Çok
körpe
20
50
Henüz
çiçeklenmiş
25
100
Çiçekli
30
150
Sonuç olarak diyebiliriz ki : Meiâslı kuru küspe ve silâj, birbirini
tamamlayan yemlerdir.
HAYVANLARI YEMLEME RASYONLARI (GÜNLÜK İSTİHKAK OLAN YEM PAÇALLARI) :
Tecrübeli besiciler tane (kesif) yemlerin ve kaba (balast) yemlerin
maliyetlerini gözönünde bulundurmak suretiyle besi hayvanlan için dengeli bir
besi rejimi tatbik ederler.
Yeşil ot ve bakliyat silâjma rağbet eden çiftçiler tarafından
hazırlanan yemleme rasyonlanndaki kuru küspenin mik- tan % 30 civarındadır. Bu
miktar bazen % 50 yi de bulmaktadır. Paçal yemin lezzeti ve hayvanların
sıhhati düşünüldüğünde kuru küspenin kullanma oranı % 50 olabilmektedir.
Meiâslı kuru küspenin pahalı olması halinde kullanılma yüzdesi de azalmaktadır.
Sığırlar için yararlı bir konsantre rasyon tatbiki istenildiğinde yem
paçallarına asgarî % 25-30 oranında meiâslı kuru küspe katılması daima iyi
sonuçlar vermektedir. Yapılan denemelere göre, melâslı kuru küspe besi
sığırlarına tane yemlere göre % 15-25 arasmda fazla enerji sağlamak
suretiyle % 50 kadar fazlı kârlı olmaktadır.
Sığırlar, besiye tedrici olarak alıştırmalıdırlar. Başka muhitlerden
tedarik olunan sığırlara yeni yemlerine alışınca- ya kadar birdenbire kesif yem
yerine birkaç gün için pancar küspesi sdlâjı ve kaba yem (balast) vermek
lâzımdır. Danalara veya yaşma henüz basmamış olan zayıf buzağılara ilk 4-5
besleme günü için, yarısı melâslı kuru pancar ‘küspesi olmak üzere 200 – 350
gr. kesif yem karışımı verilmelidir. Daha yaşlı ve kilosu fazla olan sığırlarda
bu miktar 350 – 450 gr. olabilir. Bilâhare, günde beher hayvana verilen melâslı
kuru küspe ve kesif yem karışımının miktan aslâ 900 gr.’ı geçmemeli ve hayvanların
verilen yemin tamamını bitirmelerine de dikkat edilmelidir.
Daha sonraları beher gün için 450 gr. arttırılarak verilen günlük
miktar 2200 – 2800 gr.’a yükselmelidir. Bundan sonra ise her 2-4 günde bir,
beher başa verilen miktar 500 gr.’a kadar arttırılabilir. Böylece, 400 – 500
kg. canlı ağırlığında olanlara günlük verilen tam rasyon 8-10 kg. olabilir. Bu
miktarın yarısı veya üçte biri melâslı kuru küspe olmalıdır.
Paçalların hazırlanışında kesif yemlerle melâslı kuru küspenin iyice
karıştırılmasına dikkat edilmelidir. Şayet, karışım iyi hazırlanmazsa bazı obur
hayvanlar daha çok kesif yem yemek suretiyle şişerek ölebilirler. Keza,
semirtme rasyonu devresinde sığırlar dikkatle izlenmeli aşırı ishâl veya yem
baygınlığı alâmeti gösterenlere iyileşinceye kadar daha az kesif yem
verilmelidir. En iyisi hayvanlara verilen yemin yemlikte aslâ artmayıp tamamen
tüketilecek şekilde miktar ayarlaması yapılmalıdır.
Besleme devresi esnasında kesif yem ve kaba yem miktarında ve
çeşidinde esaslı bir değişiklik yapılmamalı ve yemleme tam bir intizamla
uygulanmalıdır. Bazı ün sahibi besiciler çayır ve mer’asız yerlerde hayvan
besler iken dane yem ve melâslı kuru küspeyi istedikleri miktarlarda vermekle işe
başlarlar. Tecrübesi az olan besicilerin böyle besicilerle istişarede
bulunmaları ve en iyisi rasyonun başlangıcında yeme katılan melâsl: kuru küspe
miktarının yüksek tutulması emniyetli olmak bakımından tavsiyeye şayan
görülmektedir.
SIĞIRLARIN BESLENMESİ :
Kasaplık sığır besisinden kazançlı sonuçlar alabilmek için yemleme
rasyonlan aşağıdaki şartlara uygun olmalıdır :
a — Yemlerin hepsinin de kaliteli olması
iyi bir hazım sağlar.
b — Tatminkâr bir yemleme için yemin
terkibinde karbonhidrat, protein, mineral madde ve vitaminler dengesi
bulunmalıdır.
c — îştah verici ve besleme değeri yüksek
olan yemlere rasyonda yer verilmelidir.
d — Fiatı ucuz ve fakat daha çok kâr
sağlayan yemlere doğru yönelme olmalıdır.
. Çeşitli yemlerle buzağılar 5-8 ay, bir yaşından büyük olan danalar
3-5 ay ve iki yaşındakiler ise 2-4 ay süre ile beslenmelidirler. Genellikle
tosunlara, düvelerden biraz daha fazla dane yem verilmelidir. Bilinen bir husus
da düvelerin daima tosunlardan daha sür’atli olarak semirmeleridir. Büyük baş
hayvan besisinde besinlerin seçimi yanında yem paçalma da dikkat etmek ve
ihtimam göstermek ayrıca önemlidir. Beslemede : sığır sürüsü üniform olarak
gruplandırılmak, yemler mükemmelen karıştırılıp hazırlanmalı ve yemleme muntazaman
yapılmalıdır.
Yukarıdaki açıklamaya ilâveten sığır besiciliğinde şu şartlan da
gözönünde bulundurmak gerekmektedir :
– Rasyonda en az üç veya daha fazla yem çeşidi olmalıdır.
Yulaf, mısır ve arpa kırmalarma ilâveten melâslı kuru küspe, yonca otu veya
silâjı ile mineral maddeler ve vitaminlerden ibaret bir terkip fevkalâdedir.
— Besleme rasyonuna alınmış bir sığırın beher 100 kg.
canlı ağırlığı için yukarıda sayılan yemlerden ve takriben 2,5 – 3 kg. kuru yem
yedirilmelidir. Böylece, beslemenin ilk devresinde 3 kg. yem verilmeli ve sonra
bu miktar tedricen azaltılmalıdır.
— Danaların beher 100 kg. canlı ağırlığı için 1,0 -1,2
kg. kesif yem (balast hariç) vermeli ve bunun en az % 68 i hazmedilir besinleri
havi olmalıdır. İki yaşmdaki sığırlarda daha hızlı olarak sonuca ulaşabilmek
için beher 100 kg. canlı ağırlığa 1,2 -1,5 kg. kesif yem vermeli ve bunun % 62
si hazmedilir besinleri havi olmalıdır. Sayılan rasyonlarm hesabında yem
paçalları, c/c 30 – 50 oranında melâslı kuru küspeyi
ihtiva etmelidirler.
— Kaba yem olarak bakliyat otu kullanılır ve geri kalanı
karbonhidrat olursa bu durumda yeme az da olsa protein ilâvesine lüzum yoktur.
Bakliyat otu yerine adî çayır otu kullanılması halinde hayvanlara beher 100
kg. canlı ağırlık için takriben 200 – 250 gr. pamuk tohumu küspesi veya % 8 -10
oranmda protein karıştırılmış yem yedirilmelidir.
— Sığırların baklagillerden ibaret bir otlakiyede yayılmalarında
proteine ihtiyaç duyulmaz. Aksi halde, 100 kg. canlı ağırlık için 200 – 250 gr.
proteinli yem verilmelidir.
Günde 1,0 -1,3 kg. et kazandırılması bakımmdan besi sığırları için aşağıdaki rasyon iyi neticeler verebilir.
Bundan başka kaba yem olarak saman, çayır otu
ve yonca; kesif yem olarak arpa kırması, kepek, ayçiçeği küspesi ve melâslı
kuru küspe ile de rasyonlar hazırlanabilir. (Resim : 10)
Dış Ülkelerin Deneme
İstasyonlarında : Bir yaşındaki
buzağılar çayırda beslenmişler ve bunlara 1/3 oranında
me- lâslı kuru küspe ve 2/3 oranında arpa yarması verilmek suretiyle dikkate
değer sonuçlar alınmıştır. Hazımsızlık ve şişkinliğe tesadüf edilmeksizin
devam olunan bu beslemede buzağı başına 6 kg. kadar yem verilmiştir.
Yonca ve arpa kırmasından ibaret olan bir
rasyona me- lâslı kuru küspe karıştırıldıktan sonra buzağüara yedirilmiş ve
böylece bir şişkinlik kontrol denemesi yapılmıştır :
«Yalnız yonca ve arpa kırması yedirilen
buzağüarda geniş çapta şişkinlik görülmediği gibi, seri semirtme için fazla
miktarda yem yedirmek de mümkün olmamıştır. Buna mukabil, arpa kırmasına 1/2
oranında kuru küspe karıştırılarak verilen yemde herhangi bir hazımsızlık hâli
görülmemiş, hızlı besleme ve dolayısiyle ekonomik bir fayda sağlanmıştır. Bir
başka denemede ise ; 100 günden fazla süre ile tam konsantre rasyon verilen
sığırlar sık sık bu rasyondan bıkmışlar ve işkembe iltihapları ilerlemiştir.»
Amerika’nın Wyoming Üniversitesinin görüşüne
göre : «Bir yaşı içerisindeki danaların beslenme devresi boyunca pan- , car
küspesi, dane yem rasyonunun yarısını teşkil edebilir. Yarı yarıya küspe
verilen buzağılar, 1/3 oranmda küspe verilenlere nazaran daha iyi bir gelişme
göstermişlerdir.»
Idaho Üniversitesinin 48 numaralı raporuna göre
ise :
21 Hazirandan 8 Kasım 1960 tarihine kadarki devre içerisinde beher sığırın günlük ortalama et kazancı miktarları aşağıdaki gibi netice vermiştir. Tablonun tetkikinden de görüleceği üzere 6. grup, ekonomik terkip olma bakımından en kârlı rasyonu teşkil etmiştir.
Resim: 9 — Mısır kırması, keten tohumu küspesi ve melaslı kuru pancar küspesinin su emme mukayeseleri Resim: 10 — Besi sığırlarına melâslı kuru küspe verilirken
SÜT SIĞIRLARI İÇİN RASYON :
Süt istihsâlindeki dünya rekorlarının kırıldığı
yerlerde bu durumun çoğunlukla melâslı kuru küspe muhtevası yüksek olan
rasyonlardan elde edildiği kaydedümektedir. Bir çok süt müstahsilinin besi
sisteminde süt rasyonundaki melâslı kuru küspe miktarı ekseriya % 50 ye ve
bazan daha fazlaya yükselmektedir. Pek çok ahvalde bu miktar kesif yem
tutarının 1/3 ünü teşikil etmektedir. Günlük rasyıonda bakliye silâjı ve yeşil
ot veya sulu yem bulunan süt sığırlarına 1/3 oranmda melâslı kuru küspe
verilmesi çok faydalı olmaktadır.
Melâslı kuru pancar küspesi, süt ineklerinin
midesinden bol miktarda su emmek suretiyle diğer yemlerin yapışkanlığını çözüp
bertaraf eder. Böylelikle, hayvana yedirilmiş olan ras- yondan tam fayda
sağlanmış olur.
Kuru küspe hayvanların mer’aya çıkarıldığı
günlerde bilhassa verilmelidir. Taze ve bol proteinli olan mer’a otlarının
karbonhidrat noksanlığını telâfi için melâslı kuru küspe otla- kiyeler üzerine
serpümeli ve bu suretle hayvanlara yedirilmelidir. Bu şekilde hayvanların
yalnız yeşil ot yemelerinden mütevellit hazım bozuklukları önlenmiş olur. Aksi
halde yaylımın ilk günlerinde süt miktarı artar ve fakat yağ miktarı geriler.
Bu sebeple, beher hayvan için 1-4 kg. kuru küspe verilmesi, yeni emziren
ineklere ilk 4-6 hafta zarfında çok iyi gelir. İneklere ayrıca pek az miktarda
kalsiyum ve mağnezyum verilmesi daha da iyidir. Bu mineraller onları bazı
hastalıklara karşı korumuş olur.
Lâktasyonun sonuna gelmiş ineklere günde bir
baş için 1,5 – 2,5 kg. kuru küspe verilmesi ineklerin sütlerini arttırır ve
sağım periyodunu biraz uzatmış olur. Demekki, melâslı kuru küspe bilhassa süt
hayvanları tarafından çok iyi değerlendirilmektedir.
Bilgi ve tecrübe sahibi
otoritelere göre : içerisinde
% 50 – 75 oranında melâslı kuru küspe bulunan kesif
yemlerin yedirilmesi, süt istihsâlini % 13 -15 kadar arttırmaktadır. Bu
sebeple, süt sığırlarının yüksek istihsâl standardı ve ineklerin istihsâl
ayarlaması için melâslı kuru küspe, kesif yemlemenin mühim bir parçasını teşkil
etmektedir. Bu konuda birçok süt müstahsilinin pratikteki buluşlarını teyiden
Michigan Eyalet Üniversitesi Sütçülük Araştırma Profesörü C. F. Huffman :
«Bilinmeyen lâktasyon faktörünün iyi bir kaynağının şeker pancarı küspesi
olduğunu ispiat ettik.» demektedir.
Amerika’da beslenen ve yağ % si itibariyle dünya süt rekorunu kırmış olan bir ineğin günlük rasyonu :
KUZU BESLENMESİ İÇİN RASYON :
Tecrübe sahibi besiciler genellikle kuzuları
otlatarak, ot- lakiye bulunmıyan yerlerde ise dane yem ve melâslı kuru küspe
vererek beslemeye başlarlar. Bu şekildeki besicilik çit üe çevrilmiş ağıllar
içerisinde yapılır. Keza, çayırdaki otların fırtınadan tamamen örtülmesi
halinde de gene bu ağıllar içerisinde beslemeye devam olunur. (Resim : 12)
Besiye başlatılan kuzulara ekseriya :
% 50 kıyılmış yonca,
% 35 melâslı kuru küspe,
% 15 dane yem (mısır veya arpa kırması) paçalı verilir.
Resim: 12 — Ağıllar içerisinde beslenen kuzular
Bu miktarlara ulaşıncaya kadar ilkin küspe
miktarı sabit bırakılarak dane yem miktarı tedricen arttırılır ve buna mukabil
kuru yonca miktarı tedricen azaltılır. Tam besiye alınmış 45 kg. ağırlığındaki
bir koyun kesif yemden günde 900 gr. yemelidir. Bu miktarın 1/2 si melâslı kuru
küspe olarak verilir ise, besiden daha kârlı sonuç elde edilmiş olur.
Eşit miktarlarda yulaf ve melâslı kuru küspe
rasyonuna ilâveten verilen yonca ile yapılan kuzu ve koyun besisinden iyi
sonuçlar alınmıştır.
Amerika Birleşik Devletlerinin Kansas Eyalet
Koleji kuzu besisi üzerine yaptığı denemelerden sonra aşağıdaki görüşe
varılmıştır :
«% 55 kaba ve % 45 konsantre (kesif) yem
karışımı üe faydalı ve kazançlı besleme yapılmaktadır. Kesif yem oranı % 60
olduğunda kuzular daha sür’atli olarak semirirler. Yonca ile kuru ot
miktarının birdenbire arttırılması ciddi hazım bozukluklarına sebep olmaktadır.
Bu sebeple, kuzuların yem karışımı yukarıdaki oranlan tedricen bulmalıdır.
Kuzulara yeteri miktarda kuru yonca
verildiğinde aynca kesif protein vermeğe lüzum yoktur. Dane yem ve kuru yonca
verildiğinde kuzu başma günde 1 -1,1 kg. yonca kâfi gelir. Dane yem ve melâslı
kuru küspe ile besleme yapıldığında günde kuzu başma 200 – 230 gr. kadar yonca
tasarruf edilmiş olur.
Bir kuzuya 12 cm. genişliğindeki bir yemlik
yeterlidir. Başlangıçta yemliklerin geniş tutulması bazı obur kuzuların kendi
hisselerinden fazla yemelerine imkân verir ve bu hal ekseriya, telefata sebep
olur. Zamanla kuzuların büyümesi ile ayarlı olarak yem teknesi mesafelerini de
arttır m alıdır.
Kuzulara her zaman kâfi miktarda kaya tuzu da
verilmelidir. Verilen su temiz olmalı ve acı su içirilmemelidir. Soğuk
havalarda kuzulara buzlu su içirilmesi de mahzurludur.
Fazla miktarda dane yem verilen kuzularda aşırı
yemekten mütevellit hastalıklar ve hattâ bağırsak zehirlenmesi meydana
gelebilir. Tecrübe sahibi kuzu besicileri bu gibi tehlikeleri azaltmak maksadı
ile, kesif yemlere karıştırılan melâslı kuru küspe miktarmı yüksek
tutmaktadırlar. Keza, kesif yem miktarmm sınırlandırılması ile de hastalık
önlenebilmektedir. Bağırsak zehirlenmelerinin tehlike arzettiği ve
atlatılamadığı hallerde vakit geçirmeden Veteriner Hekime başvurulmalıdır.
Koyun ve kuzulara kesif yem olarak sadece arpa
verilmesi de tatmin edici olmamaktadır. Üçte bir oranında melâslı kuru küspe
ve bakiyesi arpa ile yonca kıymasından ibaret olan bir yem rasyonu ile kuzu
besisi daha tatminkâr ve daha emniyetli olmaktadır.»
Küspe, koyunlara diğer yemlerle birlikte
teknede kııru olarak veya yerlerdeki çamurlara bulaşmamak şartiyle (az bir
zayiatla) çayırlar üzerine saçılmak suretiyle de yedirilebilir.
Kuzulamadan evvel koyunlara ölçülü olarak
yedirilen küspe koyunlarm sıhhatini koruyup ölümü azaltır. Kuzulamadan sonra
verilen küspe ise koyunlarm süt veriminin emniyetini sağlamış olur.
Melâslı kuru küspenin özelliklerini şöylece
özetleyebüiriz :
— Melâslı kuru küspe karbonhidratça zengin,
protein, mineral maddeler ve vitaminler bakımından kısmen yeterli olan
lezzetli, hazmı kolay ve ucuz bir yemdir. Bu sebeple, ras- yondaki dane
yemlerin yerlerini, düşük bir maliyetle almaktadır.
— Dane yem rasyonunda .melâslı kuru küspe bir
kesif (konsantre) yem sayılır. Hayvanlara yedirildiğinde sür’atlı bir şekilde
enerji sağlamaktadır.
— Şişkinliği ve hazımsızlığı gidermektedir.
— Hayvanların sıhhati için lüzumlu olan suyun
istihlâkini çoğaltmak suretiyle sığırlarda daha hızlı ve ekonomik bir beslenme
sağlanmış olur.
— Melâslı kuru küspe, rasyonda yer alan dane
yemlerin 1/3 ilâ 1/2 si oranı kadar yedirilebilir.
— Dane yem rasyonundaki melâslı kuru küspe
sığırların hazım sistemini iyi bir durumda tutmağa yardımcı olacak kifayette
ve hacimdedir.
— Kuru küspe yemlere ucuzluk ve emniyet katması
bakımından kazançlı ve faydalı olmaktadır.
— Kuru küspenin taşınması, bozulmadan uzun müddetle
muhafazası ve hayvanlara yedirilmesi mümkün ve çok kolaydır.
— Melâslı kuru küspe ve silâj birbirini
tamamlayan yemlerdir.
— Melâslı kuru küspe ineklerin süt verimini %
13-15 kadar arttırmaktadır.
— Pelet haline getirilen küspe dağınık küspenin
1/4 ü ve yaş küspenin 1/20 si kadar bir yer işgâl etmektedir. Pelet küspe,
besihanelerdeki lüzumsuz yem sarfiyatım azaltmaktadır.
— Küspenin kurutulması ile pazarda satılabilen
ve her zaman kullanılabilen bir hayvan yemi elde olunmaktadır.
Bizim Alışveriş, Edirne Keşan’da 1997 yılından beri alternatif yem üretimi ve satışı yapmaktadır. Bölgedeki bilinirlik ve güveni referans alarak melasci.com e-Ticaret sitesi ve n11, HepsiBurada, shopier.com pazaryerlerindeki mağazalarıyla yurdun her yerine ürünlerini göndermektedir.
Ürünlerimiz ve kullanım alanlarıyla ilgili yazılarımızı bloğumuzdan yayınlamaya devam edeceğiz.